3 Şubat 2015 Salı

İnternet Tarihçesi

Sonsuz bilginin, kesintisiz sağlayıcısı internet !
İnternet hayatımıza girdiğinden bu yana istediğimiz her türlü bilgiye, istediğimiz her an, birkaç klavye tuşuna basarak ulaşabiliyoruz. Oyunlar oynayarak eğlenebiliyor, gazete okuyabiliyor, televizyon, dizi, video izleyebiliyor, kitap okuyabiliyor, yani hayata dair ne varsa birkaç tıkla yaşayabiliyoruz.
İnternetin Yararları Nelerdir?
İnternet kullanımı, kullanmayı isteyen herkese çeşitli faydalar sunar. Muazzam bilgi haznesi ve birçok kullanım seçeneği, interneti bir insanın hayat düzeninin pek çok yerinde en önemli araç haline getirdi. İnternet, her gün eklenen muazzam yayınlamalara sahip ve en güçlü bilgi kaynağı olarak yol alıyor. Ayrıca, İnternet kullanımı mesleklerdeki işleri kolaylaştırdı ve önceden çok fazla zaman alacak işleri fazlaca basitleştirdi. Dahası, İnternet, işlemleri çabuk ve güvenli bir biçimde yapma fırsatı sunarak banka curcunasını da sona erdiren harika bir araç oldu. Ve eğer dışarıya çıkmak istemezseniz, size güçlü bir alışveriş seçeneği ve aldığınız şeylerin doğrudan evinize teslimi kolaylığını sunuyor. Ek olarak, İnternetin yaygın kullanımı bütün ülkelerde yeni iş alanları açtı ve evden çalışma imkânını doğurdu. Ve son olarak, muazzam bir bilgi sunduğundan ve eğitmenler ve öğrenciler için büyük referans kaynağı olduğundan, İnternet eğitimdeki en değerli araçlardan biridir. Elektronik kütüphaneler, dersleri için bilimsel araştırmalar yapan üniversite öğrencileri için çok büyük önem teşkil etmektedir. İnternetin diğer bir büyük faydası da mesafeleri azaltması ve haberleşme servisini etkin bir biçimde ve ücretsiz sağlayabilmesidir. Genel olarak, İnternet insanların hayatının her köşesi için fayda sağlayan çok amaçlı bir araçtır.
Durmadan gelişen, geliştikçe çoğalan, önüne geçilmez bu çılgınlığın ilk tohumları 1962 yılında J.C.R. Licklider’in Amerikanın en büyük üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute Tecnology’de (bundan sonra MIT diye geçecek) tartışmaya açtığı GALAKTİK AĞ kavramıyla atılmıştır.
Bu kavram; küresel olarak bağlanılmış bir sistemde isteyen herkesin herhangi bir yerden veri ve programlara ulaşabilmesini ifade etmişti. Licklider 1962 yılının Ekim ayında Amerikan askeri araştırma projesi olan İleri Savunma Araştırma Projesinin (DARPA – Defence Advanced Research Project Agency) başına geçti. Yine MIT’te çalışan Robert Lawrance ve Thomas Merrill, 1965 yılında ilk kez bilgisayarların birbiri ile ‘’ konuşmasını ‘’ gerçekleştirmişlerdir.
1966 yılının sonlarına gelindiğinde Robert, DARPA’da çalışmaya başladı ve ARPANET isimli projeyi öneri olarak sundu. ARPANET’in temel görevleri şu başlıklar ile özetlenebilir :
Uzak Makinelere Bağlanma (remote login)
Dosya Aktarımı (file transfer)
Elektronik Posta
Arpanet sayesinde ilk bağlantı 1969 yılında dört merkezde yapıldı ve ana bilgisayarlar arası bağlantı ile internet şekillenmeye başlamış oldu. Bu önemli olayın hemen ardından birçok merkezdeki bilgisayarlar Arpanet’in ağına katıldı. 1971 yılında Ağ Kontrol Protokolü ismi verilen bir protokol ile çalışmalar sürdü. 1972 yılında ilk elektronik posta ARPANET içinde kullanılmaya başlandı.
1971 yılında kullanılmaya başlayan Ağ kontrol protokolu yerini 1983 yılında, İletişim Kontrol Protokolü’ne devretti ( TCP/IP Transmission Control Protokol/İnternet Protokol ) bu protokol daha fazla yeniliğe olanak sağlıyordu. Bu protokol halen internet ağının ana teması olarak kullanılmaktadır.